Gölgeler Arasında Kalmış Saklı Hazine; SİGNAL
  • ela
  • 10-04-2016, 16:19

 

Bana göre bu yılın en iyi dizilerinden biri olan (hatta bence en iyisi) ve listemdeki izlediğim en iyi iki diziden biri, "Signal”den bahsetmek istiyorum. Geçtiğimiz ay final yapan dizi, bana göre gölgelerin arasında kalan bir hazine. Çünkü popüler oyuncuların rol aldığı dizilerin ("Remember – War of the Son”, "Cheese in the Trap”, "Moorim School”, "Happy Ending Once Again”, "Madame Antoine”, "Descendants of the Sun” gibi) (birçoğunun hakkını vermek gerek güzel yapımlardı ve izlenmesi gereken dizilerdi) gölgesinde kaldı, fark edilmedi. Belki popüler oyuncuların yer aldığı dizileri izlemeyi tercih ettiklerinden "Signal” dizisine bir göz atmaya fırsat bulamadılar, belki izleme listelerine ekleyecekleri bir dizilik bile yerleri yoktu, belki de ana konusu aşk olmadığı için, polisiye olduğu için, izlemediler. Tabi zevkler tartışılmaz ama bu dizi polisiye sevmeyenlere bile kendini sevdirecek bir dizi olduğundan bir hazine. Her bölümü bir film tadında… her bölümünü sonuna kadar soluksuz, her dakikasını merak ve heyecanla izleyeceğiniz bir dizi. Diziyi izleyenlerin yorumlarına şöyle bir göz gezdirseniz bile yorumda diziyi beğenmediğini söyleyen birisini bulamazsınız. En azından ben görmedim.

Fazla spoiler vermeden dizinin konusundan, karakterlerinden ve türünden bahsetmek istiyorum.

Dizinin baskın türü, polisiye, gizem ve fantastik. Romantizm yok mu diyecekseniz o da var ama geri planda işlenmiş, unutulmayan, vefalı bir aşk.

Film, günümüzde yaşayan bir dedektif ile 1990’larda yaşayan, bir dedektifin bir polis telsizi aracılığı ile iletişim kurması üzerine kurgulanmış. Telsiz aracılığı ile iletişim kuran bu iki dedektif birlikte geçmişte yaşanmış ve günümüze kadar hala bir sonuca ulaşılmamış, kapanmış davaları çözer. Bu davaları çözerken geleceği değiştirirler, iyi veya kötü sonuçlar alırlar. İlk başlarda sadece tesadüf gibi görünen bu telsiz konuşması ilerleyen bölümlerde, iki dedektifi de ilgilendirmeyen, onların kişisel nedenleriyle alakası yok gibi görünmesine karşın aslında ikisinin geleceği ve geçmişi ile alakalıdır.

Dizideki karakterlere gelecek olursak ise, ana karakterlerin her biri kendisine hayran bırakacak kişiliklere sahip.

Dizide, geçmişteki dedektif Lee Jae-Han ile telsiz aracılığı ile iletişim kuran, günümüzdeki dedektif Park Hae-Young’ı oyuncu Lee Je-Hoon canlandırıyor. Onun karakteri, sıcakkanlı sevecen birisi olsa da ilk başlarda sorunlu bir kişiliği var gibi görünüyor. Polis olmasına rağmen polislere güvenmemesi "neden böyle?” sorusunu sorduruyor (tabi dizinin ilerleyen bölümlerinde ona hak veriyorsunuz.) Basit bir polis memuruyken bulduğu bir polis telsizi ile onun hayatı değişir. Geçmişle kurduğu bağlantı sayesinde uzun süredir faili meçhul bir katilin yakalamasında önemli rol oynar ve uzun zamandır çözülememiş davalar için kurulan yeni bir soruşturma ekibine analiz yeteneğinden dolayı profilci olarak atanır. Haksızlıklara karşı dimdik ayakta durması, direnmesi, paranın adaletin karşısında hiçbir önemi olmadığı konusundaki azmi sayesinde birçok davayı çözmede önemli rol oynar.

Geçmişteki dedektif Lee Jae-Han’ı ise oyuncu Cho Jin-Woong canlandırıyor. Onun karakteri beni en çok etkileyen oldu. Tam bir örnek polis, insan. Bizlere azmi, vazgeçmemenin önemini gösterdi. Adaletin yerini bulması için elinden geleni yapması, canını bile hiçe sayması… Yozlaşmış polislerin arasında inatla verdiği mücadele… Tam anlamıyla karizmatik bir karakter. Söylediği birçok söz akıllara kazınacak tarzda. "… Orada da aynı mı? Paran ve gücün varsa, adi şeyler yapsan bile mutlu bir şekilde mi yaşarsın? 20 yıl geçti, bir şeyler değişmiş olmalı...” ve "Vazgeçmezsen eğer, hep bir umut vardır.” gibi.

Bahsettiğim bu iki karakterin yanında bir de dizide olgunlaşmasına tanık olduğumuz karakter; dedektif Cha Soo-Hyun'u oyuncu Kim Hye-Soo canlandırıyor. Onun karakteri, geçmişte dedektif Lee Jae-Han’ın altı olarak çalışmıştır. Günümüzde ise çözülmemiş davalar için kurulan ekibin lideridir. Lee Jae-Han ve Park Hae-Young’ın arasındaki telsiz irtibatından habersiz bir şekilde çözülmemiş davaları çözmede önemli rol oynar. Geçmişte ilk kadın polislerden birisi olan Cha Soo-Hyun’un erkeklerin arasında iyi bir polis olma mücadelesine ve orada olgunlaşmasına tanık oluyoruz. Geçmişte, kırılgan bir yapıya sahiptir ve deneyimsizliğinden dolayı daha da beceriksiz bir duruma düşmektedir. Bu yüzden onu bir kişi olarak bile görmezler ve ona 0.5 takma adını takarlar. Bu olgunlaşma sürecinde kendisine en çok destek veren sunbaeyi dedektif Lee Jae-Han’a kalbini kaptırır. Bir gün, Lee Jae-Han aniden ortadan kaybolur, yıllar geçer ve ondan hiçbir haber alınmaz. Tüm bunlara rağmen o onu beklemeye devam eder. Geçen 15 yıl olsa bile o, bekle dediği için onu bekler… Kalpleri parçalayan unutulmaz bir aşk hikâyesini içinde barındıran bir karakterdir.

Geçmiş ile geleceğin harmanlandığı hikâyenin en küçük ayrıntısını bile atlamayan senarist bize neredeyse kusursuz diyebileceğimiz olay örgüsü ile muhteşem bir hikâye sunmuş. Dizi, ne izleyiciyi pembe bulutların üstünde dolaştırıyor ne de karanlıkların içine hapsediyor. Yani hikâye gerçekçi bir tarzla yazılmış. İyi-kötü, üzüntü-kahkaha, her şey azar azar sunulmuş. Ölmelerini istemediğimiz ama ölmesi gereken kişiler öldü ve her zaman iyiler kazanmadı. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibiydi.

Gelelim çok konuşulan final bölümüne, temin ederim ki sizi finalini kesinlikle tahmin edemeyeceğiniz bir son bekliyor. Final ile ilgili insanı tek huzursuz eden şey, dizinin yarım kaldığını veren hissi… Sanırım senarist, hikâyenin sonunu izleyicinin hayal gücüne ve onların anlayışına bırakmış. Tabi şunu da unutmamak gerekir ki dizinin finalinden yeni bir hikâye başlayabilir. Bu da zaten damaklarda tadı kalan dizinin ikinci bir sezonu yapılacak mı sorusunu akıllara getiriyor. Kore’deki izleyicilerde dizinin böyle bitmesini istemedikleri için ve tadı damakta kalan dizinin devam etmesi için 2. sezon isteğinde bulunmuşlar. Senaristin konuşmasına bakılırsa bu konuda umut var (senaristinin dizinin olası 2. sezonu hakkında konuşması ile ilgili haberi buradan okuyabilirsiniz.).

Finalden sonra hala aşağıdaki bu iki fotoğrafı görünce içim sızlıyor ve 2. sezonu yapılmazsa da bu böyle devam edecek.

Son olarak hala da bu diziyi izlememiş olan kişilere şunu söyleyebilirim. Kafanızdaki bütün şüpheleri, polisiye sevmemekle ilgili olan tüm önyargıları, aşk ön planda olmazsa katiyen izleyemem gibi düşünceleri atın ve sadece ilk bölümünü izleyin. Pişman olmayacaksınız ve gölgelerin arasında kalmış olan o saklı hazineyi keşfetmiş olacaksınız.