- Maysa
- 23-07-2016, 23:04
14 yıl önce çıkışını yaptın. Bir emektar/orta düzey oyuncu kadar iyi sayılırsın. Şimdiye kadar kariyerinde ilerlediğin yol ele alındığında önem verdiğin belirli bir özellik var mı? 20 yaşımdan sonraki tüm projelerimin özel bir anlamı var. Elbette, insanların beni tanımasını sağlayan, ilk çıkışımı yaptığım "Stairway To Heaven" dizisinin benim için ne kadar çok anlamlı olduğu tarif edilemez. 20 yaşıma girdikten sonra görüşüm yavaş yavaş daha pekişmeye başladı. Görüşüme yansımasıyla eğlenmek öncesinden daha farklı hissettirmeye başladı. Bir çekim setindeyken burada olmanın bana hayatta olduğumu, mutlu olduğumu hissettirdiğini fark ettim. Aynı zamanda çekim seti benim kim olduğumu kanıtlamamı sağlayan yer oldu. Projelerimin her birinin de benim için değerli olmasının nedeni de budur.
Dışarıdan bakıldığında, canlandırdığın başroller gibi kariyerinin de pürüzsüz olduğu anlaşılıyor ama muhtemelen endişelerin ve insanların bilmedikleri dertlerin vardır, değil mi? Boşluk duygusu? İnsanlarla buluşmaktan ve yapacak yeni şeyler bulmaktan hoşlanırım. Ancak, hiçbir şey yapmak istemediğim zamanlar da var. Ne yapmalıyım? Bir şeyleri anlamlı bir hale getirmek için ne yapmam gerekiyor? Sanki bir rutin gibi defalarca yanı şeyleri yaparsam her şey her zaman tam olarak bir şekilde aynı hissettirir mi? Bu tür şeyleri hissediyorum, bu durumdan çıkmaya çalışarak hayatımı sürdürüyorum.
Bugünkü fotoğraf çekimlerimizin teması 'Rapunzel'. Çocukken hangi peri masalının prensesi gibiydin? Bilmiyorum… Çocukken, daha çok su tabancalarına ve küçük arabalara ilgi duyardım (gülüyor). Hâlâ etekten daha çok pantolon giymekten hoşlanıyorum. Ben elbise giymeyi seviyorum ama bu beni sadece utangaç yapıyor. Onlar beni kaşındırıyormuş gibi hissettiriyor.
Uzun süre eğlence dünyasında olan insanların başı bu şöhretten dönebiliyor ve ‘yıldız hastalığı’na, ‘prenses hastalığı’na yakalanabiliyor. Ancak, sana baktığımda doğal bir enerjin olduğunu görüyorum. Bunun için lise arkadaşlarıma müteşekkirim. Arkadaşlarımın hepsi benim gibidir. Ve bazı yönlerde onlar gibiyim. Onlar çok güzeller ve neşeliler. Birbirimizi çok fazla güldürdüğümüzden 10 metreyi 30 dakikada yürüdüğümüz zamanlar oldu.
Genellikle hangi türdeki kişiler ile takılırsın? Geleceğe yönelik insanlarla, yaptıkları şeylerle memnun olduğum birçok insana sahibim. İleriye bakan ve hayallerini yaşayan insanlar var. Çevremde mevcut ekonomiden dolayı birçok kişinin hayalleri boş çıktı veya cesaretini kaybetti ama "şimdi olmasa bile muhtemelen yine zorluklar olacak. Her şeye rağmen şu an iyiyim.” diyen arkadaşlarım var. Onlar bu tip kişiler gibidir. Ajansımdaki insanlar, birlikte çalıştığım personelde bunun gibi insanlardır. Çevremde pozitif düşünen birçok insan var bu yüzden de genellikle bu tip duyguları doğal bir şekilde hissetmeme neden oluyor ve bu şekilde kendimi sadece akışa bırakıyorum.
Her zaman canlandırdığın karakterler gibi neşeli ve olgun görünüyorsun. Hiç kontrolden çıktın mı veya hiç isyankâr oldun mu? Hayır, ben gerçekten ateş gibiyimdir. Patlayıcı bir öfkeye sahibim. Ben de ailemle çok tartışırım. Ortada bir sorun varsa bunu hemen çözmek zorundayımdır. Bazen biraz zaman vermek veya beklemek daha iyidir ama ben gerçekten bu konuda hiç iyi değilimdir. Güçlü bir enerjim vardır, çok ağlarım, çabuk sinirlenirim… Birden fazla kişiliğe sahibim (gülüyor). Ancak, çok yönlü bir kişiliğin iyi bir şey olduğunu düşünüyorum. Ben bunun iyi bir şey olmasını istiyorum.
Kişiliğindeki farklı yönlerinden en çok neyi seviyorsun? Bana göre, bu benim en büyük kusurum ve en büyük gücüm. Gerçek şu ki, insanları gerçekten çok seviyorum. Başka insanlarla olmaktan hoşlanıyorum ve tek başıma bir şeyler yapmakta gerçekten çok iyi olmadığımdan onlarla birlikte bir şeyler yapmayı çok istiyorum. İnsanlar benim çok cesur olduğumu düşünüyor ama bana yakın olan insanlar kendimi çok yalnız hissettiğimi biliyorlar. Kendi başıma olduğum zamanlar çok fazla düşünüyorum. Bu yüzden düşüncelerden kurtulmak için dışarıya çıkmayı deniyorum. Dolaşmaya çıkıyorum, işe gidiyorum, kitapçıyı gidiyorum.
Yaşlanmak konusunda ne düşünüyorsun? Bunu seviyorum. Yaşım ilerledikçe daha fazla şey yapmak istediğimden daha çok şey yapabilirim. Daha çok seyahat etmek istiyorum. Gönüllü çalışma faaliyetlerim sırasında gittiğim yerlere geri gitmek istiyorum. Eski arkadaşlarımla tekrar iletişim kurup onları tekrar görmek istiyorum. Ailem ile daha fazla vakit geçirmek istiyorum.
27. yaş (Kore takvimine göre yaşı) düşünce tarzının daha çok tamamlandığı ve sana daha fazla özgüven veren bir yaş mıydı? Doğru. Geçmişte, insanlar benim hakkımda "sen iyi bir insansın.” dediğini duyduğumda onların beni teselli etmek için söylediklerini düşünürdüm. Ancak, dün bizim senaryo okumamız bittikten sonra huisik ve Uhm Hyo-Sup sunbaenim, "Shin Hye, sen iyi bir çocuksun. Ben şimdiye kadar seni sadece televizyonda görmüştüm ama şimdi seninle tanıştım ve senin gerçekten iyi bir bayan olduğunu gördüm.” dedi. Çok mutlu oldum. Ve kendi kendime, "evet. Ben iyi bir insanım. Neden bunu unutuyorum? Hırsımdan dolayı kendimi unutuyorum.” dedim. Son günlerde biraz filozofça oldum ama bu kasıtlı bir şey değil (gülüyor).
Şimdi 20’li yaşlarını yaşayan diğer insanlara ne söylemek istersin? Gözlük numaralarınızı yükseltmekle ve çok çalışmakla meşgulsünüz ama kendinizi mutlu etmek için bir şeyler yapmanızı umut ediyorum. "Ben de bu gibi şeyler yapmak için mücadele ediyorum ama bunu yaparken hayatta olduğumu düşünüyorum.” demek için bir şeyler yapmaya başlayın.
Böyle eğlenceli anılar oluşturmak için mi yaşıyorsunuz? Evet, bir şeylere ilgi duyduğumda bunu yapmaya çalışırım. Bunda iyi veya kötü olursam olayım. Örneğin, masa tenisi öğrenmeye başladığımda ilk başlarda bana çok zor geldi, bir veya iki kez topa vurmayı başardığımda ise bu gerçekten çok eğlenceli geldi. "Oh…, topa vurdum, bu yeterli. Temiz!”. Bir uzman olmama gerek yok. Her zaman boş vaktim olur, bu vakitlerimde binicilik dersleri alırım. Haftada en az bir kere gitmeye gayret ediyorum. Sörf yapmayı da öğrenmek isterim ama Pacific Ring of Fire (Pasifik Ateş Halkası: Pasifik Okyanusu havzasında bir alandır) olduğundan şimdilik kendimi durdurdum. Ben mali yönünü göz ardı edemem ama beni mutlu eden şeyleri yaparken yatırımlarımı azaltmamayı umuyorum. Arada bir kendime bir şeyler ısmarlıyorum. Hoşuma giden bir ruj rengini keşfettiğimde, "Bunu satın almalıyım çünkü buna ihtiyacım var.” şeklinde düşünmektense "Benim için bir hediye böylece yarın güzel olacağım.” şeklinde düşünmek daha iyi hissettirmez mi?
Bugün çekilen fotoğraflar ELLE Çin’nin Ağustos sayısında yer alacak. Asya’da sevilen bir Hallyu yıldızı bu konuda ne düşünüyor? Bu gerçekten heyecan verici. Çünkü insanlar Avrupa’da ya da rastgele bir yerde beni biliyorlar. Fanlarımla buluşmak için sık sık yurt dışına çıkamadığımdan çok üzülüyorum. Onlar için neler yapabilirim diye düşünüyorum… Bu insanların beni daha ne kadar süre seveceklerini bilmiyorum bu yüzden her anın değerli olduğunu düşünüyorum. Oradakiler şimdiye kadar yaptıklarımdan hoşlanan insanlar bu yüzden güçlü bir şekilde 'anı' yaşayarak beni sevmeye devam edip etmeyeceklerini merak ediyorum.
Bazen uzak geleceğin ile ilgili tahminler yapıyor musun? Bununla ilgili bir sürü şey yapıyorum. Düşünmesi çok zor bir problem. Demek istediğim, neden yarın ne yapacağım konusunda bugün endişe ediyorum! Of, bu çok yorucu (gülüyor)."çok hırslı olma” sözünü çok düşündüm. Birçok güzel ve genç oyuncular var. Bir gün, ben de lider statüsüne yükseleceğim. Böyle bir statüye erişebilen birisi olmayı umuyorum. Ve bir gün, iyi bir eş ve harika bir anne olmak istiyorum.
(ELLE Çin dergisinin Temmuz 2016 röportajının orijinali ve daha fazla fotoğraf için ELLE’nin resmi sitesini ziyaret ediniz.)
Röportajın Resmi Sitesi: ELLE
Kaynak: thesunnytown.wordpress.com/2016/07/20/july-2016-elle-park-shin-hye-interview, elle.co.kr/article/view.asp?MenuCode=en010302&intSno=16604