"W" Dizisindeki Kır Çiçeği - Han Hyo Joo [InStyle RÖPORTAJI – Ağustos 2016]
  • Maysa
  • 20-08-2016, 22:23

 

Bugün giydiğin her kıyafet beyazdı. Beyaz rengini sever misin?

Hm… Sevdiğimi düşünüyorum. Eskiden, gri ve beyaz gibi akromatik renkleri severdim. Şimdi ise sarı ve mavi gibi ana renkleri tercih ediyorum.

Şu ana kadar "W" dizisinin kaç bölümünü çektiniz?

Neredeyse dizinin yarısına kadar ön yapımı tamamlandığından biz dizinin ilk 10 bölümünün çekimlerini bitirdik.

Bu, altı yılın içindeki ilk diziniz. 2010 yılına kıyasla günümüzde dizi setinde olmak farklı hissettiriyor mu?

Aslında dizi setinde olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuşum (gülüyor). Çok uzun sürüyor ama çoğu dizinin ön yapımı olduğundan dizinin çekimleri bu ayda bitecek gibi görünmüyor. 2 – 3 saatlik bir film çekimleri 3 – 4 ay sürebiliyor ama 16 bölümlük bir mini-dizi için çekimler daha uzun sürüyor, çekimler bunun iki katına çıkıyor, çünkü dizinin bir bölümü 70 dakika kadar. Bu da çok yoğun bir zaman anlamına geliyor.

Genel olarak dizinin fragmanlarında bilgisayar grafiği ile yapılmış eylemlerin vurgulandığını gördüm.

Bu, oyuncuların hislerine göre çekilecek bir dizi değil. Çünkü çekimlerin programı veya çekimlerin yeri ayrı olduğu sayısız durum vardı bu yüzden planlama her şeyden önemliydi. Oyuncular hazır olmalıydı aslında yönetmen bu konuda gerçekten ısrar etti.

Gerçek şu ki, Lee Jong-Suk’un dizideki partnerin olması ateşli bir konu. Kadın başrol karakteri olarak Oh Yeon-Joo ilk görüşte ona aşık oldu ve ona karşı ilk hamleyi yaptı. İkiniz dizinin tanıtımı sırasındayken de birlikte sevimli görünüyordunuz.

Jong-Suk tahmin ettiğimden de daha soluk tenli, uzun boylu, yüz hatları net… O gerçekten de bir manhwa karakteri gibi görünüyor. Onun partneri olarak daha genç görünebilmek için argo kullanmaya çalışıyorum. (gülüyor) Saç stilimi dahi değiştirdim. Çekimler eğlenceli geçiyor.

İnsanlar, partnerlerinin kendisinden genç kişiler olduğu zamanlarda mantıklı hisleri iyi bir şekilde kavramada zorluk çektiğini söylüyor.

Bu yıl 30 yaşıma girdim ve kendimden daha genç birisi ile ilk kez rol aldım. Ancak, Jong-Suk doğal bir şekilde bana "noona” diye seslendiğinden birbirimize karşı nasıl hitap edeceğimiz konusunda hiç vakit kaybetmedik. Dizi çekimlerinde arkadaş [*aynı yaşta gibi] gibiyiz. Oyunculuğumuz sırasında aramızdaki iki yaş farkını hissetmiyorum. Bazı genç erkekler tahmin ettiğimden daha çok delikanlı oluyor. Yaşın mantıklı hisleri belirleyen bir faktör olup olmadığını merak ediyorum.

Oh Yeon-Joo nasıl bir karakter?

Daha önceki canlandırdığım karakterlerin hepsi birbirinden farklıydı ama eğer "Love, Lies" filmindeki Soyul’a veya "The Beauty Inside" filmindeki Yi-Soo’ya bakarsanız onlarında sakin karakterler olduğunu görürsünüz. Hatta, "C'est si bon" filmindeki Ja-Young karakteri ‘sakin ama konuşkan’ kategorisinde. Bunların aksine, Yeon-Joo çok sevgi dolu ve meraklı bir karakter. O parlak ve pozitif bir enerjiye sahip. İlk senaryoyu okuduğumda ve Yeon-Joo’nun karakterini incelediğimde bu karakteri canlandırmak için kendimi çok değiştirmeye gerek duymayacağımı düşündüm. Onunla birçok ortak noktam olduğunu hissettim. Ancak, yazarın aklındaki benim düşündüğümden daha parlak ve daha hayat dolu bir kişilikti. İlk başlarda biraz utansam da sonraları buna alıştım.

Bir yıl içinde birden çok projede yer aldınız. Dikkatinizin dağılmaması için rollerinizi değiştiriyor musunuz?

Her zaman değiştirmeye çalıştım. Geniş bir oyunculuk yelpazesine sahibim ama canlandırdığım tüm karakterleri farklı canlandırırım. Bu yüzden bu tip ufak değişikliklerin hoş bir şey olduğunu fark ettim. Bir değişiklilik meydana getirebiliyorum. Her zaman yeni bir karakteri canlandırarak kendime meydan okuyorum. Bu dizi için de yeni bir meydan okumanın kendime güven kazandırdığını düşünüyorum. Ve aynı zamanda türü, çünkü bu benim için yeni bir şeydi.

Eğer biraz daha değiştirmek isterseniz hangi türde rol alarak kendinize meydan okumak istersiniz?

Aksiyon. Bunu yapabiliyorken bir kez yapmam gerektiğini düşünüyorum. Hala gençken bunu denemek istiyorum.

Oyunculuk kariyerinizde bir dönüm noktasının olduğunu düşünüyor musunuz?

2006 yılında gösterime giren "Ad-Lib Night" adındaki bağımsız filminin çekimleri. Kısa bir süre önce gösterime giren "A Man and A Woman" filminin yönetmeni Lee Yoon-Ki bu filmin yönetmenliğini yapmıştı. Film 10 perde/oturumda çekilmişti. O zamandan sonra oyunculuk konusundaki düşüncelerim değişti. Söylemek zorunda olduğum repliklerim hakkındaki endişelerimden kurtuldum. Ne tür bir kadın karakteri olduğum konusundaki meraklı yaklaşımımı değiştirdim. Daha sonra, ticari filmlerin çekimleri daha ilginç hale geldi ve daha yeni hissettim.

Bu yoldaki yaklaşımınla 10 yıl içinde tekrar bir karakter değişimi olacak gibi görünüyor.

Çalışırken mükemmeliyetçi olma eğilimim vardır. Oyunculuğa başlamadan önce gerçekten karakterimi inşa ederdim. Şimdi biraz farklıyım. Birçok konuda değiştim. Sette olduğum zamanlar eksik olduğum konuları giderebilmek için elimden geleni yapıyorum. Kişiliğimdeki değişimin beni etkilediğini görüyorum.

Biraz özgür bir düşünce yapının olduğunu söyleyebilir miyiz?

Bunun olmaması söz konusu olamaz, değil mi? Ama her şeyden daha çok, bu işten dolayı gerçeklik duygusunu ortaya çıkarmak çok eğlenceli.

 

(Bu röportaj 25 Temmuz 2016 tarihinde InStyle dergisinin Ağustos 2016 sayısı için yapılmıştır. Röportajının orijinali ve daha fazla fotoğraf için InStyle’ın resmi sitesini ziyaret ediniz.)

 

Röportajın Resmi Sitesi: mnbmagazine.joins.com/magazine/Narticle.asp...

 

Kaynak: thesunnytown.wordpress.com/2016/07/20/july-2016-elle-park-shin-hye-interview, mnbmagazine.joins.com/magazine/Narticle.asp?magazine=202&articleId=GSS5O4YDXUL9AY